Friday, June 7, 2013

Hayatımızın Dokunmatiği- İphone'un gelişimi

 Apple firması tarafından tasarlanan ve üretilen İphone'un İlk modeli 9 Ocak 2007'de tanıtılmıştır.

iPhone'da dahili kamera, yazılı mesajlaşma ve görsel sesli mesajlar, taşınabilir medya çalar,Safari internet tarayıcısı, e-posta ve kablosuz internet özellikleri bulunmaktadır. Kullanıcıarayüzü çoklu dokunmatik ekrana uygun olarak fiziksel klavye yerine sanal klavye özelliği ile birlikte oluşturulmuştur. 3. parti yazılım desteği de bulunduran iPhone, 2008'in ortalarında faaliyete geçen App Store sayesinde 700.000'den fazla Apple tarafından onaylanmış uygulamayı desteklemektedir. Bu uygulamalar App Store içinde yirmi farklı türe ayrılarak listelenmektedir.

iPhone'nun altı farklı modelinin yanı sıra altı farklı iOS sürümü bulunmaktadır. Altı modelin ilk beş modelinin 3,5" ekranı varken altıncı telefon iPhone 5'te ilk defa ekran boyutu değiştirelerek 4" yapılmıştır. İlk model dokunmatik ekranlı iPhone devrimsel nitelikliydi; iPhone 3G ve 3GS aynı kasaya sahiptir ama 3GS'te gelen video çekme özelliği, daha yüksek RAM vardır ve bu telefonu ayrı kılmıştır. iPhone 4'te ise tamamen farklı kasa kullanılmıştır bu kasanın ön ve arka yüzü güçlendirilmiş camdan yapılmıştır; bunun yanı sıra daha yüksek RAM kapasitesi ve ön yüze kamera eklenmiştir. iPhone 4'tten sonraki model iPhone 4S eski jenerasyon iPhone ile aynı kasaya sahipken tek fark antenlerin yerlerin değiştirilmesidir; iPhone 4S 8MP Apple'ın özel geliştirdiği iSight kamera ile gelmiştir, aynı zamanda çıktığı dönem sadece 4S'te kullanılan sesli komut asistanı Siri telefonaneklenmiştir (Siri; iOS 6 ile the New iPad'de, 5. jenerasyon iPod'da ve iPhone 5'te kullanılmıştır.). Apple'ın en son çıkardığı iPhone 5 4S hatlarını koruyarak yeni bir tasarımla gelmiştir. Bu tasarımın en büyük özelliği ekran boyutunun değiştirilmesidir, iPhone 5'e yeni A6 işlemci gelmiştir ve bellek arttırılmıştır.


STORİFY-EMEK SİNEMASI

storify linki alttadır:

https://storify.com/yogin/emek-si-nemasi/preview

Thursday, June 6, 2013

Gecelerin "Hatalı" Vazgeçilmezi: Red Bull Hakkında

Red Bull, Tayland'daki bir enerji içeceğinin Avrupalı damak tadına uyarlanması ile oluşturulmuş Avusturyalı içecek firmasıdır


Red Bull projesi 1984 ve 1987 arasındaki özenli çalışmalardan hızla yükselen ve şu anda dünyanın önde gelen enerji içeceklerinin arasındadır. Sloganları "Red Bull bedeni ve zihni canlandırır." ve "Red Bull kanatlandırııır!" dır. Türkiye'de 250ml ve 355ml'lik kutuda Red Bull ve Red Bull Sugarfree adlarıyla satılmaktadır. Kutu üzerinde de belirtildiği üzere alkolle birlikte karıştırılarak veya beraber tüketilmemesi Gerekir (fakat bilindiği üzere günümüzde  geceleri sipariş edilen vodkaların %50 si Red Bull içerir). Yine ticari ambalajı üzerinde özellikle çocuklar, 18 yaş altı kişiler, yüksek tansiyonu olanlar, diyabetikler, gebe ve emzikli kadınlar, matabolik olarak kafeine duyarlı olanlar tarafından tüketilmemesi açıkça önerilmektedir. Üretici, ayrıca ürünün günlük 500ml'den fazla tüketilmesini önermemektedir. Tüketicinin bu önerilere uymaması durumunda vücutta dehidrasyona, hassas bünyelerde ise kalp krizine kadar yol açabilen sorunlara sebep olabilir.

Avusturya'daki popülerlikleri durmadan yükselirken, satışlarındaki en büyük patlama uluslararası alana açılmayla gerçekleşti. İçecekleri ilk kez Almanya tarafından 1994'te onaylandı. 1997 ise Amerika, Avustralya ve Güneydoğu Asya gibi denizaşırı genişleme sürecinden geçti. Japon pazarına ise 2006'da girdi.
Red Bull projesine göre, "Önemli olan tek şey, tüketicinin Red Bull kutusunu elinde tuttuğu zaman ne düşündüğüydü.
Firmanın Formula 1 başta olmak üzere motor sporları dünyasında sayısız sponsorlukları, Red Bull Air Race adında akrobasi ağırlıklı uçak yarışı organizasyonu, Art of Can adıyla sanat ve yaratıcılık alanında düzenlenen yarışması gibi sayısız etkinliğe sahiptir.


Aston Martin V8 Vantage 2013

Bu yazımda sizlere en sevdiğim araba markası olan Aston Martin'in Vantage modelinin bir önceki modelinden farkı ve özellikleri hakkında bilgi vereceğim;


Öncelikle Aston Martin o yumuşak ama bir o kadar da agresif görünümünden hiç ödün vermiyor.Vantage'in 2013 modelinde de bir önceki modelindeki çizgi çok az yumuşatılarak ve iraz daha alçaltılarak korunmuş.Artık Aston Martin Vantage'in cabrio yani üstü açılabilen modeli de mevcut . 

Aracın genel özelliklerini sıralarsak;

DIŞ TASARIM

İKİ KİŞİLİK, İKİ KAPILI YUMUŞAK AÇILIR TAVANLI GÖVDE

ALÜMİNYUM VH GÖVDE YAPISI

ALÜMİNYUM, MAGNEZYUM ALAŞIM, KOMPOZİT VE ÇELİK GÖVDE

KAPI YAN DARBE ŞERİTLERİ

HALOJEN PROJEKTÖR FARLAR (UZUN HÜZME)

YÜKSEK YOĞUNLUKLU FARLAR (KISA HÜZME)

LED STOP LAMBALARI

PERFORMANS

7300 DEV/DAK’DA MAKSİMUM GÜÇ 420 BG

5000 DEV/DAK’DA MAKSİMUM TORK 470 NM

HIZLANMA 0-100 KM/SA 4,9 SANİYEDE

AZAMİ HIZ 290 KM/SA

MOTOR

TÜMÜYLE ALAŞIM, ÜSTTEN DÖRT EKSANTRİK, 32-VALF 4735 CC V8
ÖN ORTA KISMA YERLEŞTİRİLMİŞ MOTOR, ARKADAN İTİŞLİ
AKTİF BYPASS VALFLİ TÜMÜYLE KATALİTİK PASLANMAZ ÇELİK EGZOZ SİSTEMİ
SIKIŞTIRMA ORANI 11,3:1

JANTLAR VE LASTİKLER

19 İNÇ V-SPOKE GÜMÜŞ DÖVME ALAŞIM DIAMOND TURNED JANTLAR
ÖN JANT: 8.5J X 19 İNÇ
ARKA JANT: 10.0J X 19 İNÇ
ÖN LASTİK: BRIDGESTONE POTENZA RE050 245/40 ZR19
ARKA LASTİK: BRIDGESTONE POTENZA RE050 285/35 ZR19
LASTİK ONARIM KİTİ

Özellikle arabanın iç tasarımı inanılmaz şık dizayn edilmiş ve dış görünümüyle birbirini tamamlar nitelikte.Arabanın iç dizaynını da şöyle gösterelim;


İÇ TASARIM

DERİ KAPLAMALI İÇ TASARIM

PİYANO SİYAH ÖN PANEL VE GRAFİT ORTA KONSOL VE ÇERÇEVE


SPOR DERİ DİREKSİYON

ELEKTRONİK OLARAK AYARLANABİLİR YAN HAVA YASTIKLI SPOR KOLTUKLAR

ÇİFT AŞAMALI SÜRÜCÜ / YOLCU ÖN HAVA YASTIKLARI

ELEKTRİKLİ KATLANABİLİR ISITMALI DIŞ AYNALAR

ISITMALI ARKA CAM

OTOMATİK SICAKLIK KONTROLÜ

ORGANİK ELEKTROLUMİNESAN (OEL) GÖSTERGELER

YOL BİLGİSAYARI

ARKA PARK SEZİCİLERİ

LASTİK BASINCI İZLEME SİSTEMİ

ALARM VE İMMOBİLİZER

UZAKTAN KUMANDALI MERKEZİ KAPI KİLİDİ VE BAGAJ KAPISI

CAM ANAHTAR (ECU)

LED HARİTA OKUMA IŞIKLARI

LAMY KALEM VE KALEM TUTUCU

Vücuda Yapılan Sanat... Dövmenin Tarihi

Bu yazımda sizlere günümüzde bir hayli popüler olan , insanların kendi vücutlarında bir aksesuar olarak taşıdığı, gerek kendini ifade etmek için , gerekse estetik olduğu ve güzel göründüğü için yaptırılan dövmenin tarihinden ve çıkış noktasından bahsedeceğim;


Dövme yapma geleneği hayli eskidir. İÖ 2000'lerde Eski Mısır toplumunda dövmenin yapıldığı mumyalardan anlaşılmıştır. Mısırlıların dışında Britonların, Galyalıların ve Trakların da dövmeleri vardı. Eski Yunanlılar ve Romalılar, "barbarlara özgü bir uğraş" saydıkları dövmeyi suçlulara ile kölelere yaparlardı. Hıristiyanlık inancında dövme yasaklanmıştı. Buna karşın ilk Hıristiyanlar, bedenlerine İsa'nın adını ya da haç desenleri taşıyan dövmeler yaptırmışlardır. Aradan yüzyıllar geçince Avrupalılar dövmeyi unuttular. 18. yüzyıl sonlarında denizaşırı gezilerde Amerika Yerlilerinde ve Polinezyalılarda dövmeyle yeniden karşılaştılar. Avrupa dilleri, dövme karşılığı olan tattoo sözcüğünü Tahiti dilindeki tautau kelimesinden almıştır. Dövme 20. yüzyılın başlarından sonra, özellikle denizciler arasında yaygınlık kazandı. Romantik duyguları, yurtseverliği ya da dindarlığı belirtmek amacıyla dövme yaygın olarak kullanıldı ve günümüzde de kullanılmaktadır. Ama hijyene önem verilmediği ve AIDS gibi bazı hastalıkları bulaştırdığı gerekçesiyle lisanssız dövme yapmaya yasal sınırlamalar getirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır.

Tütünün Tarihi Ve Günümüze Gelişi

Bildiğiniz gibi Dünya'da ve tabiki Türkiye'de de tütün ve sigara oldukça yaygın.Acaa bugün bloguma ne yazsam diye düşünürken , maalesef benimde kullandığım ve o sırada elimde yanmakta olan sigaraya baktım ve aklıma bu "kötü alışkanlığın" kökenini , nereden çıktığını ve günümüze nasıl geldiğini anlatmak geldi.
Hikaye şöyle başlıyor;
 Kızılderililer Avrupalılar kıtaya gelmeden önce tütün kullanmaktaydılar. İlk Avrupalı yerleşimciler tütün içmeyi kızılderililerden öğrenerek tütünü  Avrupa'ya taşıdılar. Kızılderililer arasında tütün eğlence amacıyla değil ayinlerinde ve ancak deneyimli şamanlarınca dini gerekçelerle kullanmalarına karşın Avrupalılar tütünü eğlence ve vakit geçirme amacıyla yaygınlaştırdılar.
Tütün aynı zamanda Amerikanın güneyinin hızla sömürgeleştirilmesine de yol açmıştır. İlk sömürge yayılımının ardında tütün üretimini arttırma isteği de bulunmaktadır. Avrupalılar Amerika'ya getirdikleri zenci kölelerle açtıkları alanlarda tütün ekimi yapmaya başladılar.
Tütün 1500 yıllarında Antillerden İspanyol gemicileri ile İspanya'ya ve oradan Avrupa'ya yayılmıştır. Anadolu'ya ise Osmanlı İmparatorluğu zamanında (1605) Venedikli tüccarlar tarafından sokulmuş ve kullanılışı kısa bir zamanda yayılmıştır.
Tütün bitkisi, kurutulmuş yaprakların yakılması ile ortaya çıkan dumanın içe çekilmesi veya tozlarının enfiye halinde buruna çekilmesi veya özel işlem görmüş yapraklarının çiğnenmesi suretiyle kullanılır.

Tütün içme adeti, tütünün vatanı olan Amerika’da başlamıştır. Yerliler dini törenlerinde kokulu bitkilerle birlikte tütün yapraklarını tütsü olarak kullanmışlardır.
Dumanı teneffüs eden yerliler zamanla bu bitkinin keyif verici etkisini fark etmişler ve adi kamış ve bambudan yapılmış Y şeklinde bir borunun çatal kısmını burunlarına sokarak veya ağızdan üfleyerek dumanı içe çekmeye başlamışlardır. Böylece piponun en eski şekli ortaya çıkmıştır.
Kristof Kolomb’un Amerika’yı keşfine kadar Avrupa’nın tütünden ve tütün içme adetinden haberi olmamıştır.
Kolomb ve arkadaşları, kırmızı derili insanların kuru bir otu mısır koçanına sararak içtiklerini, ağız ve burunlarından duman çıkardıklarını ve yerlilerin buna “tabaco” veya “tombac” adını verdiklerini hayretle görmüşlerdir.
Tütün içme adeti, Amerika’yı keşfeden Portekiz’li ve İspanyol gemicilerin önce kendilerinin alışması ve daha sonra yanlarında diğer şehirlere götürmeleri sonucunda yaygınlaşmaya başlamıştır.
Gemilerin iki kıta arasında gidip gelmesi suretiyle İspanya, Portekiz ve diğer Avrupa şehirleri, tütünü ve içme adetini tanımışlardır.
Meksika’nın “Tabesco” bölgesinde tütün tarımının yapıldığını gören İspanyollar, Küba’da tütün içme borusuna “tabaco” adının verildiğini duymuşlar ve “tabaco” adını kullanarak her gittikleri yerde bu adın yayılmasını sağlamışlardır.

Adidas Superstar

Adidas Superstar

Adidas Superstar ayakkabıları ilk çıktığında ve basketbol kortlarında boy gösterdiğinde çok ilgi çekmişti. Bu ilginin sebebi insanları basketbolda bileksiz kısa bir ayakkabı görmeye alışık olmamasıydı.Ayakkaı ilk çıktığı zaman bilekli ayakkabılar yüzünden sakatlıklar çok artmıştı. Sakatlana isimler arasında bir basketbol efsanesi haline gelen Karim Abdul Jabbar da vardı. Sonra oda Adidas Superstar giymeya başladı çünkü daha fazla hareket alanına ve topuklarını destekleyecek daha iyi bir tabana ihtiyacı vardı.daha sonra ulusal amerika basketbol ligindeki (NBA) oyuncuların yüzde yetmiş beşi (%75) Superstar giymeye başladı.Basit ve sade tasarımı ve fonksiyonelliği birleştirmesi sebebiyle basketbol oyuncuları bu ayakkabıyı günlük yaşamında da giymeye başladı .Sonrasında bir hip-hop/rap efsanesi olan run DMC de bu ayakkabıyı benimsedi, kendine göre tasarladı , hatta hakkında şarkı bile yaptı. Şarkısı radyoda populer olunca ayakkabınında populerliği arttı ve hip-hop dunyasının vazgecilmezleri arasına girdi.Bunu daha sonra grafitti sanatçıları ve kaykaycılarda benimsedi ve ayakkabı populerliğini arttıra arttıra günümüze kadar geldi. Bir basketbol ayakkabısının popüler kültürün bir parçası olabileceği kimin aklına gelirdi ki? ...